Mini Gastrik Bypass’ın Avantajları Nelerdir? » Center of Surgeons

Mini Gastrik Bypass’ın Avantajları Nelerdir?

Mini gastrik bypass ameliyatı gastrik bypass ameliyatının bir alternatifidir. Son zamanlarda hastalar tarafından daha çok tercih edilen bu tedavi yöntemi daha basit ve kısa sürede gerçekleştirilir. Riskleri ve komplikasyonları diğer obezite ameliyatlarına kıyasla daha azdır. Bu ameliyat hem yemeyi kısıtlar hem de emilimi azaltır.

Metabolizma ve obezite cerrahisinde emilim bozukluğu yaratan ameliyatlardan biri olan mini gastrik bypass ameliyatının avantajları boldur. 

Kilo verdirme etkisi tüp mideye kıyasla daha fazla olan mini gastrik bypass ameliyatı, aynı zamanda kilo ile birlikte gelen hastalıkların tedavisinde de tüp mideye göre daha fazla kurtarıcılık özelliği gösterir. 

Ameliyat süreci ve sonrası riskli ve zor olsa da geriye dönüşümlü bir tedavi olması büyük bir avantajdır. Hem emilim bozukluğu hem de yeme kısıtlama yapmasıyla diğer ameliyat türlerinin önüne geçer. Mide bypass ameliyatı ve diğer ameliyat türlerine kıyasla daha basittir. 

Hastanede kalış süresi daha uzun olsa da doktorların yakın takipleriyle birlikte daha sağlıklı bir ameliyat sonrası süreç gerçekleştirilir. Gastrik bypass ameliyatına göre daha kısa sürer, daha az risk ve komplikasyon oranına sahiptir.

Mide hacminin küçültülmesi sayesinde hastaların yemek porsiyonları da küçülür. Yenilen yemek miktarı artsa bile mide hacminin küçülmesi kilo almayı engeller. Mini gastrik bypass ameliyatında diğer tedavi yöntemlerine kıyasla daha kuvvetli bir hacim kısıtlaması yapılır bu da verilen kilo miktarının daha fazla olmasına neden olur. 

İncebağırsağın başlangıcından gıdanın tamamının geçememesi gıdaların emilmesini sağlar böylece fazla alınan kaloriler emilmeden atılmış olur. Bu emilim kısıtlayıcı etki kilo kaybının miktarının yüksek olmasını ve elde edilen bu kilo kaybının uzun dönem korunmasını sağlar.

Mini gastrik bypass ameliyatında midenin büyük bir kısmı içeride pasif olarak durduğundan dolayı bu kısma yenilen gıdalar geçmez. Bu sayede de mide gıdalar tarafından uyarılamaz ve yavaş yavaş etkinliğini yitirir. Yitirme sonucunda açlık hormonunun salgısı azalır tokluk hissine erken ulaşmaya imkân sağlanır. Ayrıca tokluk hissinin süresinin uzamasıyla hastalar acıkmadığı için kilo alımı da durdurulmuş olur.